Selen Gülün’ün Şarkı Sözlerindeki Ozanlık… – Jazz Dergisi

(İllüstrasyon:@gulcinarda_art)

Ozan müzisyen tanımı rock müzikle anılmasında Leonard Cohen gibi usta söz yazarların etkisi yadsınamaz. Ülkemizde de Bülent Ortaçgil, Mehmet Güreli gibi rock, pop ve folk müziği harmanlayan eşsiz müzisyenlerimiz bu tanıma uyarlar.

Jazz’da ise “ozan müzisyen” tanımı yoktur. Her ne kadar vokalli jazz parçalarının popülatirliği fazla da olsa jazz müzisyenleri entelektüel birikimlerini enstrümanlarındaki hakimiyete ayırmışlardır. Türkçe sözlü jazz şarkıların sayıca azlığını düşünürsek karşımıza çıkan melodi ve söz derinliğini içeren şarkıları fark etmemiz ve onları baş tacı etmemiz kolayca anlaşılır.

Belki de bu yüzden jazz’cılar şiirlerden çok yararlanırlar. Zaten bu yazı dizisine konu olan başta jazz ve şiir festivali gibi ender örnekler kadar, yerli ve yabancı jazz müzisyenlerinin besteledikleri şiirlerle ilgili örnekler savımızı doğrular niteliktedir.

Ülkemizde hem enstrüman çalan hemde şarkı söyleyen, üstelik kendi yazdığı şarkıları seslendiren bir elin parmağını geçmeyen sanatçılarımızdan biri olan Selen Gülün’ün şarkılarına odaklanmak istedim.
Şarkıcı kimliğinin çok ötesinde usta bir piyanist piyanist, besteci, aranjör, eğitimci ve araştırmacı, yani bir sanat insanı olan Gülün’ü dilerseniz kısaca bir tanıyalım… 

“Yaşamı…”

Müzik yaşamına yedi yaşında İstanbul Belediye Konservatuarında yarı zamanlı piyano öğrencisi olarak başlayan sanatçımız Mersin doğumludur. Selen Gülün 1992’de İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra müzik eğitimine Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda tam zamanlı kompozisyon ve piyano bölümü öğrencisi olarak devam eder.

1996’da Berklee College of Music’ten almış olduğu bursla Amerika’ya gider ve 1998’de Jazz Kompozisyon bölümünden yüksek onur derecesi (summa cum laude) ile mezun olur.

1998’de İstanbul’a döner ve yüksek lisansını çağdaş müzik besteciliği üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi MİAM Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’nde tamamlar. 1998’den 2016’ya kadar İstanbul Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde piyano performans, kompozisyon ve müzik teorisi dersleri verir.

Çağdaş müziğin çeşitli alanlarında besteci ve icracı olarak çalışmaya devam eden Gülün’ün eserleri Türkiye, Almanya, Avusturya, Hollanda, İngiltere, İtalya, Fransa, Amerika (Boston, New York, Chicago), Brezilya, Pakistan, Litvanya, Rusya, İsveç, Danimarka, İzlanda, Japonya, Kamboçya ve Avustralya’da seslendirilmiştir.

“İlk Mırıldanmalar”

Amerika’da öğrenim görürken kendi eserlerini seslendirmek üzere beşli formatındaki “Just About Jazz” grubunu kuran Selen Gülün, Avrupalı ve Amerikalı müzisyenlerden oluşan bu grup ile ilk albümünü 2005 yılında yayınlar. Albümün adı da grubun ismiyle aynıdır.

Sekiz parçalık albümde Gülün’ün sesini tek parçada da olsa ilk kez duyarız. “New Home” ismini koyduğu bu güzel şarkıda anlamlı mısralar olmasa da sanatçı melodiyi güzel sesiyle söylemektedir.

Bir yıl sonra çıkardığı ikinci albümü “Sürprizler”‘de Selen Gülün’ün söz yazarlığını bize gösteren şarkılar görmekteyiz. “Trio” yani üç müzisyenden oluşan grubuyla yapılan bu albümdeki oniki parçanın tamamında şarkı söyleyen Gülün, bu albümde kadim dostu Demirhan Baylan’ın iki şarkısı dışında tüm parçaların sözlerini kendisi yazmıştır.

Albümün açılış şarkısı olan “Pia” he ne kadar bize ünlü şairimiz Atilla İlhan’ın aynı isimli isimli şiirini hatırlatsa da sözler tümüyle Selen Gülün’ündür…

“Pia / Selen Gülün”

Saklı kentin / güzel kızı pia / elinde bir demet / gül, / saçları dağınık, / umutsuz bir durumda.
Yollarda yürürken / görür / gerçeğin sırma saçlı, / derin bakışlı, uzun boylu / prensini.
Şaşırır kalır, / ne de şaşkın bir adamdır.
Görünen bütün bildiğimiz gerçeklik / hiç de gizli bir sır / değil midir?
Gerçek diye bildiğimiz / aslında / (bu denli vahşi midir?)

Selen Gülün’ün http://www.sanatatak.com/ sitesinde Sarp Keskiner’e verdiği cevaptan öğreniyoruz ki kendisinin yazdığı bir şiire müzik yaptığı tek şarkısı “Pia”ymış. Aynı röportajda Selen Gülün şarkı yazarlığı hakkında şunları söylemekte:

“…yazdığım zaman, o parçayı kurmak adına yola çıkarken tek bir planım yok. Bazen söz müzikle birlikte geliyor aklıma, bazen de son albümdeki “Fruitful” gibi bir arkadaşımın blog’unda yazdığı sözler şarkıya dönüşüyor. Kendi sözlerimi ele alacak olursak, daha önce yazdığım bir şiire müzik yaptığım tek şarkı “Pia”dır; onun dışında genellikle söz ve müziğe aynı anda çalışıyorum. Çünkü o şarkıları çalıp söylerken tek bir enstrüman gibi davranıyorum. Yaklaşımım böyle. Solo çalarkenki gibi bir yaklaşımla çalmıyorum piyanoyu. O yüzden çalan, söyleyen birisi gibi düşünerek yazıyorum şarkıları. Sanırım dinlerken de söz ve müzik adına, birbirinden ayrışan hisler yok o yüzden”.

Başka bir söyleşisinde Selen Gülün’ün çok sevilen bu albümü hakkında Demirhan Baylan’ın kendisine “Direktif verir gibi şarkı sözleri yazma, hikâyesi olsun sözlerin. Yoksa kimse sana yakın hissetmez kendini” derken, Baylan’ın öğütlerine örnek olan iki parçasını da (“Cennet” ve “Canım”) bu albümde yer verir. 

 

Bu müthiş albümden sonra 2009 yılında doğaçlama parçaları içeren “Solo”yu yayınlayan Selen Gülün, 2010 yılında ise kariyerinin sadece ülkemizde değil yurtdışında da çok beğenilen albümü olan “Answers”ı yayınlar. Bu müthiş albümde de sadece melodiler ve doğaçlama içeren bolca piyano soloları vardır.

Albümlere burada kısa bir ara verelim ve Selen Gülün’ün müzik dünyasındaki yeri ve yaptıklarından kısaca bahsedelim.

Selen Gülün sadece bir jazz piyanisti ve besteci değil, müziğin farklı alanlarında üreten bir sanatçıdır. Dünyanın pek çok ülkesinden farklı sanatçılardan beste siparişi alan Gülün’ün bestelerinin ilk icraları Dartford Symphony Orchestra and the Vellinger String Quartet (İngiltere), Ensemble TRIS (Avusturya), sa.ne.na Perküsyon Topluluğu, İstanbul Modern Müzik Topluluğu (Türkiye) tarafından gerçekleştirilmiştir.

Müzisyenliği yanında eğitmenlik kimliği de olan sanatçı Berklee College of Music (Boston), The New School (New York), the Malmö Academy of Music, the Utrecht School of the Arts, Boğaziçi Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi gibi çeşitli kurumlarda dersler vermiştir.

2019 yılında yayımlanan ve Türkiye’deki kadın bestecilerin tarihini araştıran “Türkiye’de Kadın ve Müzik” kitabını Gülün, müzisyen ve müzikolog Patricia Adkins Chiti ile birlikte yazmıştır.

Sanatçı 2013’de yine şarkı formunda jazz parçalarına yer verdiği “Başka” adlı albümü yayınlar. Bu albümde biri anneannesine diğeri yakın arkadaş Ayşen Ayaşlı’nın ait sözleri olan iki parça dışında tüm mısralar yine kendisine aittir.

İki parçanın İngilizce okunduğu bu Türkçe albüm yurt dışında da yayınlanır ve ilgi görür. Selen Gülün albümle ilgili bir röportajında “Kendi dilimde şarkı söylemek benim için çok önemli. Küçüklüğümden beri çeşitli formlarda yazılar yazıyorum. Kendimi kendi dilimde ifade ediyorum. Türkçe, hecelere bölünebilen yapısı sebebiyle aslında müziğe kolay ekilebiliyor. Dünyanın her yerinde Türkçe şarkılarımı söylüyorum. Genellikle “Ne dediğini anlamıyorum ama üzerimde çok derin etkiler bırakıyor” deniyor. Çok hoşuma gidiyor.” demiştir.

Başka / Selen Gülün”

Aşkın çok uzaktan bakar, / Bilsen bu ne ağır. / Sensiz ben / inançsız yanan bir ağaç / Susuz sanki. / Başka. Bambaşka.
Sessiz dur ben anlarım / Sesinden bu karanlığın. / Kimim ben söyler misin? / Yalnızlığın içinde Mum. / Başka. Bambaşka

“Başka” albümünde bizi ilgilendiren bir ayrıntıda “Kul” adlı şarkısının sözlerinin Selen Gülün’ün anneannesi olan Nihal Özyüksel’in bir şiirinden alıntı olmasıdır.

“Kul / Nihal Özyüksel”

Sevgisiz bir kucakta / Solan gül oldum / Tütmeyen bir ocakta / Sönen kül oldum / Gülmeyen kaderime / Bitmez yol oldum / Yalnız Tanrı’ya değil / Kula kul oldum. /

2017 yılına geldiğimizde Selen Gülün’ün Japonya macerası başlar. Tokya’ya yerleşen sanatçı Japon sanatçılarla ortak projeler üretir. Bir yandan ülkesi ile iletişimi devam eder ve “Kadınlar Matinesi” adını verdiği özel bir projeyi basçı Ceyda Köybaşıoğlu ve davulcu Monika Bulanda ile birlikte aynı yıl yayınlar.

Albümün bir diğer özelliği de kadın besteci ve şarkı yazarlarını konuk etmesidir. Üçlü ülkemizde Asena Akan, Ayşe Tütüncü, Banu Kanıbelli, Başak Yavuz, Ceylan Ertem, Çağıl Kaya, Çiğdem Erken, Değer Deniz, Deniz Taşar, Dilara Sakpınar, Dilek Sert Erdoğan, Dolunay Obruk, Ece Göksu, Elif Çağlar Muslu, Esra Kayıkçı, Ezgi Aktan, Ezgi Altıner, Hediye Güven, Jehan Barbur, Nilüfer Verdi, Özge Fışkın, Özge Ürer, Ruşen Alkan, Selin Baycan, Sibel Gürsoy, Şenay Lambaoğlu, Şevval Sam, Şirin Soysal, Ülkü Aybala gibi müzik dünyamızın alternatif isimleriyle sahne alır.

On şarkıdan oluşan bu özel albümde Selen Gülün’ün yazdığı tek parça korkunç bir cinayete kurban giden müzisyen Değer Deniz’e ithafen “Her Yerdesin” adlı şarkıdır.

“Her Yerdesin / Selen Gülün”

Sen / Orada burada, her yerdesin / Kaybettiğimizi sandığımız / Her sestesin. / Sanma orada yalnızsın, hiç olmadın / El verdiğin renklerle boyadın dünyayı / (Oof of!) / Sen / Orada burada, her yerdesin / Gördüğümüzü sandığımız / Her renktesin. / Sanma orada yalnızsın, hiç olmadın / Ses verdiğin renklerle boyadın dünyayı / (Oof of!) / Kimse anlamaz, kimse bilmez / Kaç kişi sevdin sevmeyen bilmez / Kimse anlamaz, kimse duymaz / Kaç kişi bildin, bilmeyen görmez / Kimse anlamaz… / Kimse duymaz…

Japonya’da müzikal birlikteliklerine devam eden Selen Gülün 2019 yılında Japonya ve İtalya’da Hakuei Kim (piyano), Issei Igarashi (trompet), Keisuke Ohta (keman) ve Marcello Allulli (saksofon) ile canlı olarak kaydettiği albümü “Many Faces”i yayınlar. Albüm Selen Gülün’ün orijinal kompozisyonlarından dördü ve dört serbest doğaçlamadan oluşur. Albümdeki tek mısraları olan parça sözleri Selen Gülün’e ait olan “Many Faces”dir.

“Many Faces /Selen Gülün”

In the middle of the stage / Covered with the dust (of) many faces / Waving to myself, (Which self?) / Looking at the mirror of many faces. / Crossing the bridge step by step / There’s a butterfly flying through the silver sky / So much rain, so many colors / Fall has one. Yellow. Green. And maybe blue?
Many Faces / In the middle of the night / Lying in my bed with many memories / Boring myself (Which self?) / Thinking of my future in many phases. / Taking the stairs step by step / I see many stars and their fading lights / So much faith, so many lovers / All has gone. I feel fine. Maybe blue? / Many Faces. /

Sanatçımız aynı yıl çelist Orie Hirayama ile “Sea by Sea” adını verdiği bir single yayınlar. 2020 Mart ayında yayınladığı mini albümün adıysa “Yollar”dır. Selen Gülün’ün “Sürprizler”den bu yana şarkı formundaki müzik çizgisini koruduğu ama söz yazarlığında ustalığını epeyce geliştirdiğini gösteren iki güzel şarkıdan oluşan bu albüm, sanatçını hayranları için içinde bulunduğumuz sıkıntılı günlerde bir armağandır.

“Kapı / Selen Gülün”

Bulut ve gökyüzü hep aynı şey / Sözden kopup gelen bir parça / Bu yol bu göl sorarsa söyle / Aksın gitsin bu şarkılar.
Karanlık ve aydınlık hep aynı şey / Hatıralarımdan bir parça / Güneş ve ay bulsun seni / Anlatsın bütün hikayemi.
Sende olan biten / Büyülü sessiz kapı / İçine al, içinden / Geçmesem de bul, bul beni.
Anlatmadan anlamaz. / Anlatmaz, anlamaz.

“Öyle Değil / Selen Gülün”

Hep yanımdan geçtin / Başka yöne baktım / Seni görmedim, göremedim. / Aklım nerdeydi bilmem / Başımda değil / Uuu..
Zaman geçti senden / Mevsimler ardından / Düşünmedim, hissedemedim. / Yollar, kuşlar, yollar… / Renkler kaldı sabit / Bir de şimdi bak bana / Aklım karışık değil. / Uuu…
Kimler geldi kimler? / Anlar içinden / Resim gibi / Baktım da bilemedim. / Yüzler vardı gözler / Başkasına ait / Geçmişim yarım / Var mısın bilemedim?
Hep böyleydim inan / Senin yüzünden değil. Bir de şimdi bak bana / aklım karışık değil.

Selen Gülün editörümüz Zuhal Focan’a verdiği söyleşide anlattığı gibi (https://www.jazzdergisi.com/istanbul-tokyo-arasi-yavas-yavas/) kendi kurduğu plak firması olan iKi Muzik’ten (www.ikimuzik.com) çıkardığı şarkılardan sonra 2020’nin son aylarında solo piyano olarak “Yavaş” ve “Daha Yavaş”ı çıkarır. Üçleme olarak düşündüğü bu serinin üçüncü parçasını merakla beklemekteyiz.

Yaşamını müziğin yönlendirdiği, albümüne verdiği isim gibi hep yollarda olan Selen Gülün usta piyanist ve besteciliği yanında şarkı sözleriyle de yaşamı ve kendini devamlı sorgulamakta. Tıpkı çıktığımız her yolculuğun aslında kendi içimize olduğu gibi. Önemli olan yaşamımızda tek bir yol değil, tercih edeceğimiz farklı “yollar”ın olması… Umarız yollarımız Selen Gülün’le her zaman kesişir…

(Selen Gülün’ün müzikal anlayışını ve titizliğini ve çok iyi özetleyen “Kişisel İletişim Yöntemi Olarak Müzik” konulu “timpani” sunumunu tüm müziksever ve müzisyenlerin izlemesini öneririz)