#İlhamverenkadınlar: Selen Gülün
#ilhamverenkadınlar sohbet serisinin ikinci konuğu, besteci, piyanist, şarkı yazarı, vokalist ve eğitimci Selen Gülün. 17 Mart’ta Kundura Sinema‘da grubu Selen Gülün Trio ile Asta Nielsen filmlerine eşlik edecek müzisyenle ilhâm kaynaklarını konuştuk.
İlham veren Sesler
Kendimi bildim bileli her türlü sesi içselleştirme eğilimim var. Dolayısıyla benim yaratım sürecimin içine her ses sızıyor. Şehirlerde yaşamayı seviyorum ve ne kadar kaotik olursa olsun o seslerden beslenmeyi seviyorum. Bununla ilgili ünlü caz piyanisti Tord Gustavsen ile bir muhabbetimiz olmuştu. O bana birbirinden tamamen farklı albümler yapmamın takipçilerimi üzebileceğinden bahsetmişti. Ben de ona İstanbul’da yaşamakla Norveç’in dağlarına bakarak müzik yazmanın aynı şey olamayacağından bahsetmiştim. Sessel karmaşa kaçınılmaz bir şekilde müziğin içine sızıyor. Doğaçlamayı hayatının merkezine almış birisi olarak o anın tınıları ile müzik yapmak önemli benim için. O yüzden her türlü ses bir materyal.
İlham veren Kitaplar
Okumak benim için çok önemli bir eylem. Her gün okumaya çalışırım. Evin her yerinde içinde yer ayraçları olan kitaplar dağılıdır. Fikirsel dünyamı besliyor okumak. Ben hayal kurmaktan asla vazgeçemeyecek olanlardanım. Başkalarının deneyimlerinden de hayatı öğrenebiliyorum. Okuduğum bazı cümleler bende yer ettiğinde ve benimle yaşadığında hayatımı daha anlamlı kılıyor. Çağdaş müzik gibi çağdaş edebiyatı da merakla takip etmeye çalışıyorum. Bir süredir nobel ödüllü yazar Annie Ernaux’un kitaplarını severek okuyorum. Fransız yazarlara özel bir merakım var. Ernaux’un Bir Kadın’ını okudum. Ernaux’un diline ara vermek için Hasan Ali Toptaş’ın Kuşlar Yasına Gider’ini okudum. Şansıma biri anaya diğeri babaya ağıt çıktı. İkisini de ağlayarak bitirdim.
İlham veren Şehirler
Şehirler benim beslenme kaynağım. Aşk nefret ilişkim var şehirlerle, özellikle İstanbul’la. Tüm yaşadığım şehirler İstanbul, Boston, New York, Londra, Roma, Tokyo, hep büyük şehirlerdi. Bir çağdaş müzisyen olarak hem üretim hem de icra alanında aktif yaşadığım için kendimi şehirden uzakta bir yaşam içinde düşünemiyorum. Tüm çağdaş müzikler gibi caz’da mesela bir karmaşadan, New Orelans’dan doğmuştur. Şehirlerin kendi kimyası, kokusu, filtreleri vardır. Yaşayanları kendine göre birleştirir. O birleşmeden de farklı sesler, dokular, renkler, yaşamlar, hikayeler, şiirler çıkıyor. Benim böyle bir kimyadan, hayattan uzaklaşmam çok zor.
İlham veren Filmler
Filmlere karşı ilk gençlik dönemimde hissettiğim aşk biraz kendini küskünlüğe bıraktı. Bunun zamanımızda görsel dünyanın sessel dünyaya olan egemenliği ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Seslere renklere olan hiper hassasiyetim sebebi ile gişe filmlerinin izleme süreleri 2-3 saatlere kadar çıkmış duyu bombardımanını benim sistemim kaldırmıyor. Ama MUBİ üyesiyim yıllardır. Eski filmlere olan aşkımı MUBİ canlı tutuyor. Çağdaş sinemayı da oradan izlemeye çalışıyorum. Tek bir kardeşim var, ablam Diloy Gülün çok başarılı bir sinema prodüktörü. Çağdaş Türkiye sinemasını da ondan takip ediyorum. Bir de sessiz filmlere canlı müzik yapmayı çok seviyorum. Var olan, hayal edilmiş, gerçekleştirilmiş, formu olan bir filme bu günden yaklaşmak ve o anın akışı içinde yeniden seslendirmek müthiş heyecan verici.
İlham veren Kadınlar
Bu dünyayı ve düzeni değiştireceğiz. Başka çaremiz yok. Yirmi senedir kadın hakları konusunda aktif çalışıyorum ve bazen umutsuzluğa düşsem de kadın hareketinin kuvveti bana güç veriyor. Ünlü müzikolog Patricia Adkins Chiti ile birlikte derlediğimiz, içinde benim de Türkiye cumhuriyet tarihinin kadın bestecilerini anlattığım bir makalemin olduğu İstanbul Bilgi Üniversitesi yayınları tarafından yayınlanan ‘Türkiye’de Kadın ve Müzik’ adlı bir kitap var. Derlememiz 7 sene sürmüştü. Beklediğimiz tek karşılık içinde yer alan yüz atmıştan fazla besteci ve şarkı yazarı kadının hayatını ve eserlerini insanlara duyurmaktı. Çünkü biz yazmazsak kimse yazmıyor. Biz anlatmazsak kimse bilmiyor. Bu kitap Türkiye’de bir ilktir ve umarım öyle kalmaz. Kadın arkadaşlarım, dostlarım olmasa yaşadığım bu hayatı yaşamak benim için çok zor. Özellikle belli bir yaştan sonra dostluklarının anlamı ikiye katlanıyor. Varsa yoksa kadınlar!
Selen Gülün: Besteci, piyanist, şarkı yazarı, vokalist ve eğitimci Selen Gülün, müzik yaşamına yedi yaşında İstanbul Belediye Konservatuarı’nda başladı. 1992 senesinde İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra aynı yıl Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’na girerek Piyano ve Bestecilik çalışmalarına başladı. 1996’da aldığı burs ile Berklee College of Music’te Caz Kompozisyon bölümünde okumak üzere Boston-ABD’ye gitti. 1998’de özel başarı derecesi ve ödülü ile mezun oldu. İTÜ MİAM’da çağdaş müzik besteciliği yüksek lisans eğitimini 2003’te tamamladı. 1998-2016 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak Piyano Performans, Müzik Teorisi, Bestecilik ve Toplumsal Cinsiyet ve Müzik dersleri verdi. Performansları ve besteleri Charles Mingus Composition Award 1998 ve British Council Visiting Arts, Creative Collaboration in Music 2003 gibi önemli ödüllere layık görüldü. Bestecilik yanında sahne performanslarını kurmuş olduğu çeşitli caz ve modern müzik grupları ile yurt içinde ve dışında sürdürmektedir. Yayınlanmış sekiz albümü ve beş single çalışması vardır: Just About Jazz Live (recjazz, 2005), Selen Gülün Trio Sürprizler (recjazz, 2006), Selen Gülün – SOLO (CDBaby 2017), Answers (pozitif, 2010), Başka (linrecords, 2013), Kadınlar Matinesi (AK Müzik, 2017) ve Many Faces (iKi Muzik, 2019), Sea by Sea (2019), Yollar (2020), Yavaş (2020), Daha Yavaş (2020), TRE (2021) ve Selen Gülün Blue Band (2022), Una Serata Sbagliata (2023). İtalyan Müzikolog Patricia Adkins Chiti ile birlikte hazırladığı, Türkiye’den kadın bestecilerin izini süren kitap “Türkiye’de Kadın ve Müzik” İstanbul Bilgi Üniversitesi yayınları tarafından 2019’da yayınlanmıştır. 2019’dan beri kendi kurduğu çağdaş müzik platformu iKi Muzik’ten albümler yayınlamakta ve platform adına çevrimiçi müzik kültürü seminerleri vermektedir.
Esin Hamamcı, piyanist, besteci, solist, akademisyen Selen Gülün ile yurt dışı ve yurt içinde
Büyük soundlar ve orkestral ses derinliğinin zihnimde sınırı yok. Bu yüzden, orkestral müzik